"MERT'İN HİKAYESİ"artık"DİLEĞİN'DE HİKAYESİ"
Dün akşam sosyal bilgiler dersindeydik dostlarla,zamanın nasıl geçtiğini anlamadık doyasıya konuştuk,beyin fırtınası yaptık.Üzerinde sohbet ettiğimiz bir konu da güncelerdi.Ne işimize yarar dedik,ben ne işimize yaradığı ile ilgili hemen bu akşam bir günce yazacağım dedim,lakin teknik sorunlar nedeniyle bu güne kısmet oldu yazmak.
Günceler ne işe yarıyor?Bir hikaye anlatayım size, ondan sonra hep birlikte düşünelim lütfen.....
Dilek 3. sınıf öğrencisi.Geldiği kurum okul dışında,yetenekli öğrnecilere destek eğitimi veren bir eğitim ortamı.Dilek buraya 3 kişilik bir arkadaş grubuyla geliyor ve neredeyse hiç devamsızlık yapmıyor.Geçen hafta Dilek hiç bir etkinliğe katılmadı,öğretmeni bir aksilik olduğunu hissederek Dileğin annesiyle görüştü,annesi bu hafta başında Dileği getirmeye çalışacağını,ancak onun hiç gelmek istemediğini anlattı.Daha bir meraklandı öğretmen ve pazartesi annesiyle birlikte geldi küçük kız.Biraz mahçup,biraz isteksiz neredeyse annesinin arkasına saklanıyordu.Dileği arkadaşlarının yanına gönderdikten sonra annesi başladı anlatmaya,bir kaç hafta önce bilgisayar öğretmeniyle dersi varmış ve diğer gurup arkadaşlarından hiç kimse de yokmuş.Tek başına derse girmiş,öğretmeni başını çevirip kim geldi diye bile bakmamış,ona merhaba dememiş,öyle ki bütün ders boyunca öğretmeni bir şey söylemediği için bilgisayarı açmadan öylece oturduğunu bile farketmemiş.Sıkıntı dolu bir ders saatinden sonra kendisini o kadar kötü hissetmiş ki, bir daha ne bilgisayar dersine,ne de kuruma gelmeyeceğine neredeyse yemin etmiş.Onu bu gün getirmek için o kadar uğraştım ki dedi annesi.
O gün sınıf öğretmeniyle olar derslerini bitirdikten sonra sıra bilgisayar dersine geldiğinde Dileği hazırlanmış ve gitmek üzereyken kapıda yakalar;henüz dersinin bitmediğini bilgisayar dersine girmesi gerektiğini söyler öğretmeni.Bilgisayar öğretmenini sevmediğini ve derse girmeyeceğini söyler Dilek.
Öğretmeni onu rahatlatmak içinbiraz sohbet etmek ister ve söze şöyle başlar,bilgisayar dersiyle ilgili sevdiğin üç şeyi söyler misin bana....
-çalışmamız erken bittiğinde oyun oynayabiliyoruz..
başka....
-fotoşopla resimlerimi komik hallere sokmak çok hoşuma gidiyor..
sonraaa...
-Slayt hazırlamayı da çok seviyorum...
Pekiii Dilek Bilgisayar öğretmeninle ilgili üç tane güzel,olumlu özellik söyler misin?
Doğrusu biraz düşüneceğini ummuştum ama hızlı bir cevap geldi...
-işte dedim ya etkinlik erken biterse oyun oynamamıza izin veriyor..
başkaa...
-Geçen gün masa tenisi topu aradığımzda bize top verdi..
eeeee....
muzipçe bir gülüş atarak bir de geçen kendi resmi üzerinde fotoşop yapmamıza izin verdi çok eğlendik birlikte..dedikten sonra öğretmeninin gözlerine bilgisayar dersine gidebilir miyim dercesine baktı...
Aslında öğretmen de şaşkındı bu kadar kolay olmasını beklemiyordu.Geçenlerde Sedat Subaşı hocamın yazdığı "Mert'in Hikayesi"nden esinlenerek bir şeyler denemeye karar vermişti sadece.Biraz sonra Dilek Bilgisayar dersinden gülerek çıktı ve öğretmenimizin o gün çocuğu hastanede yatıyormuş,o yüzden çok dalgın ve üzgünmüş dedi.Mutlu,mesut evine döndü.İnanın öğretmeni hala şaşkındı ve güncelerdeki "Mert'in Hikayesi"ni iyi ki okumuşum diye düşünüyordu......
Güncelerde yazılan her satır ortak yaşantısı olan kişiler tarafından yazıldığı için,günün her anında bana en beklemediğim anda can simidi oluyor .Gerek etkinlikleri hazırlarken,sorunlarla başa çıkmaya çalışırken, hatta teşekkür ederken.Geçenlerde bir öğrencime getirdiği güzel bir çalışma için emeğine,yüreğine sağlık dedim.Bir kıkırdadı önce,ne oldu diye sorunca da ilk defa böyle bir teşekkür duyduğunu,çok hoşuna gittiğini söyledi...Günceler benim çoook işime yarıyor,yazmaya ve okumaya devam bu yüzden:)))))
Görüntülenme Sayısı: hesaplanıyor...